Bugün size ülkemizde
ciddi potansiyel taşıyan bir konudan bahsedeceğim; engelliler ile hayat... Buna
vesile olan yazarımız ise Yaşar Salt.
Yazarı: Yaşar
Salt
Cinius
Yayınevi
Yaşar'ı
kişisel olarak da tanırım, çalıştığım firmada kendisi de uzun yıllardır
çalışıyor. Yaşar, ben ilk işe başladığımda değnekle de olsa yürüyebilen bir
arkadaş iken şu an Sendrom Ataksi denen bir genetik hastalık sebebi ile %83
engelli ve araçsız/yardımsız yürüyemiyor. Bu hastalığa diğer yakalanan çoğu
kişi gibi hayata küsmedi ama! Hep güler yüzü, hep eğlenir, konuşur... Israrla
ve coşkuyla tutunur hayata. Yine buna bir örnek göstermiş ve engelli hayatını
tüm açıklığı ile sermiş gözlerimizin önüne..
İnsanların
kimi zaman korku kimi zaman tiksinti dolu bakışlarını yazmış Yaşar. Halbuki
hepiniz bir gün engelli olabilirsiniz bunun garantisi var mı demiş.. Ülkemizde
%12 olan engelli topluluğundan bahsetmiş, tek başına dışarı çıkamayan, doğru
düzgün sosyal hakları olmayan, annesi-babası- en yakını ilgilenmezse
bakımsızlıktan ölüme mahkum olabilecek 100 kişiden 12'sinin dertlerini
anlatmış. Öyle küçük bir oran değil bu ve kimin ne zaman başına gelebilir
belirsiz. Yaşar'ın 11 yaşına kadar hiç bir şeyi yokmuş mesela. Koşup oynuyor,
coşkuyla bisiklete biniyormuş. Ta ki abisinde de kendini daha önce göstermiş
olan bu sinsi hastalıkla tanışana kadar. Azar azar yayılıyor bedene bu
hastalık, koşamaz, yürüyemez sonra da neredeyse konuşamaz oluyorsun.
Yaşar, çok
üzülse de küsmüyor hayata, çalışmak için aylarca iş başvurularında bulunuyor.
Sonunda geliyor 12 yıldır çalıştığı şirketine. Herkes kucaklıyor onu, o da
elinden geldiğince çabalıyor işi için. Yılmıyor, hayatını yaşamak için hep
deniyor, sevmek ve sevilmek için bu hastalığın bir seçim olmadığını durmadan
anlatıyor insanlara.
Zor bir hayat
kuşkusuz, ama bakın engelli sorunları direk nokta atışlı çözümler bulan çok
akıcı bir kitap yazıyor. Sosyal haklar arttırılsa, evde bakım vs hizmetleri
daha aktif ve doğru şekilde kullanılsa Avrupa ülkelerinden neyimiz eksik diyor.
İnsanların bakışları değişse, daha sevgi ve saygı odaklı olsak hayat daha güzel
olurdu diyor. Teknoloji bu kadar gelişirken biz engelliler için de uygulamalar
yazılsa hayata tutunmamız biraz daha kolaylaşır diyor. Çok samimi ve içten bir
yazım dili, tüm yalınlığıyla avuçlarınızda olacak. Farkındalığınız artacak,
biraz daha farklı, daha bizden bakacağız artık engelli dostlarımıza. Her
vicdanlı ve potansiyel engelli insanın okuması gereken bir kitap bence. Bugün
nerdeyiz, nasıl bir hayat yaşıyoruz biliyoruz ama yarın neler olabileceği
hakkında hiç bir fikrimiz yok dostlar. Diğer engelli insanlar da okumalı bence,
hayata biraz daha güzel ve umutla bakabilmek adına..
Hayatımızın
kıymetini bildiğimiz sağlık dolu bir yaşam diliyorum herkese ve Yaşar'ın kendi söyledikleriyle sonlandırıyorum yazımı;
“Bakın
şu adama! Onun çektiği zorlukları, yükünün tüm ağırlığını görün! Ama yine de
büyük bir azimle ve yılmadan tüm enerjisiyle gülüyor. Peki ya siz?”
Beni
tanıyan ve kitabımı okuyan insanlarda bu etkiyi yaratabilirsem ne mutlu bana…
Sevgiler,
Ece