Müthiş
bir hikaye, bizim hikayemiz.
Aslında gerçekler diyelim, bilimin ışığında nerden
nereye geldik ve ürkütücü olanı nereye doğru gidiyoruz tüm netliğiyle sunulmuş
bize. Bir
hayvandan nasıl insana dönüşmüşüz? Tavrımız, davranışımız, değerlerimiz nasıl değişmiş?
Savaşmışız her alanda, şimdi ne için savaşıyoruz? Çok farklı yorumları ve
sarsıcı bilgileri ile Homo Sapiens zorlu bir yolculuğa çıkarıyor bizleri.
İlk
soracağım soru bunları duymaya gerçekten hazır mıyız?
Belli
başlı dikkat çekici kısımlarını aşağıda yazdım, direk kitaptan alıntıdır. Ama
bu şaşırtıcı kitabı muhakkak okumalısınız, kim olduğunuzu görebilmek için
okuyun...
Sevgiler,
Ece
*
Aslanlar Panthera leo olarak adlandınırlar, Panthera cinsinin leo türü. Bu
kitabı okuyan herkesin Homo sapiens olduğunu varsayabiliriz. Homo (insan)
cinsinin sapiens (zeki) türü.
*
Yalnızca 6 milyon yıl önce, tek bir dişi maymunun iki kızı oldu. Bunlardan biri
tüm şempanzelerin atası olurken, diğeri de bizim büyükannemiz oldu.
*
İlk taş aletlerin en önemli kullanım alanlarından biri kemikleri kırarak kemik
iliğini almaktı. Bazı araştırmacılar bunun insanların ilk orijinal buluşu
olduğunu düşünüyorlar. Ağaçkakanların ağaç gövdelerinden böcekleri almakta
uzmanlaşmaları gibi, ilk insanlar da kemik iliği çıkarmakta ustalaşmışlardı.
*
Karışım teorisi mi yerine geçme teorisi mi, 150 bin yıl önce Doğu Afrika’ya
yerleşen Homo sapiens’in sonradan dünyanın geri kalanına yayılıp, yaklaşık 70
bin yıl önce de diğer insan türlerini ortadan kaldırmaya başladığını gördük.
* Atalarımızın
yaşadığı savanlarda ve ormanlarda yüksek kalorili tatlılar nadiren bulunurdu ve
gıda da çok bol sayılmazdı. 30 bin yıl önce yaşayan sıradan bir avcı
toplayıcının tek bir tatlı yiyeceğe erişimi vardı: Olgunlaşmış meyve. Bir Taş
Devri kadınının incirlerle dolu bir ağaç gördüğünde yapacağı en akıllıca şey,
bunlardan olabildiğince fazla yemekti, ta ki o yöredeki bir babun grubu ağacı
ele geçirene kadar. Yüksek kalorili yiyeceklerle tıkınmak bu yüzden genlerimize
kazınmıştır.
* Köpek Homo sapiens
tarafından evcilleştirilen ilk hayvandı
* Tarım Devrimi’nden
önce tüm gezegenin toplam insan nüfusu günümüz İstanbul’undan daha azdı.
* İlk dalga avcı
toplayıcıların, ikinci dalga çiftçilerin yayılmasıyla gerçekleşirken,sanayi
faaliyetlerinin günümüzde sebep olduğu üçüncü dalga ise bu ikisini takip
ediyor.
* Ortalama çiftçi
ortalama avcı toplayıcıdan daha fazla çalışarak karşılığında daha kötü
besinlere sahip oldu. Tarım Devrimi tarihin en büyük aldatmacasıdır.
* Para insanların
neredeyse her şeyi, her şeyle değiştirebilmesini sağlayan evrensel bir araçtır.
Tarihteki bilinen ilk para olan Sümer arpası En yaygın kullanılan ölçü, aşağı
yukarı bir litreye denk
gelen si/a’ydı.
* Paranın tarihindeki
asıl kırılma noktası, insanlar kendinden bir değeri olmayan ama depolaması ve
taşıması kolay olan paraya güven duymaya başladıklarında oldu. Bu anlamda ilk
para, yaklaşık MÖ 3000’de Mezopotamya’da ortaya çıktı.
* Binlerce yıl
boyunca filozoflar, düşünürler ve peygamberler parayı lanetleyerek onu tüm
kötülüklerin kökeni olarak gösterdi. Öyle olduğunu kabul etsek bile para aynı
zamanda insan hoşgörüsünün doruk noktasıdır.Para insanlar tarafından
yaratılmış ve
neredeyse tüm kültürel farkları aşabilen tek güven sistemidir, ayrıca din,
cinsiyet, ırk, yaş ve cinsel yönelim üzerinden ayrımcılık da yapmaz.
*Artık kimse aşağı
ırkları veya insanları ortadan kaldırmaktan bahsetmiyor ama pek çok kişi insan
biyolojisiyle ilgili sahip olduğumuz bilgiyi kullanarak süper insanlar yaratmak
konusunda kafa yoruyor.
* Bir İspanyol
köylüsü 1000 yılında uyuyakalıp, beş yüz yıl sonra Kolomb’un mürettebatının
Nina, Pinta ve Santa Maria gemilerine binerken çıkardığı patırtı esnasında
uyanmış olsaydı, dünya yine de gözlerine çok tanıdık gelirdi. Buna karşılık,
Colomb’un denizcilerinden biri benzer bir uykuya dalıp 21. yüzyılda bir
iPhone’un sesiyle uyansa, etrafındaki dünya tanıyamayacağı kadar yabancı
gelirdi. Kendi kendine “Yoksa burası, cennet ya da cehennem mi?” diye sorabilirdi.
*1500 yılında dünyada
yaklaşık 500 milyon Homosapierıs vardı. Bugünse bu sayı tam 7 milyardır.
* 1500 yılında
insanlar tarafından üretilen toplam mal ve hizmetlerin bugünkü dolar üzerinden
değeri yaklaşık 250 milyardı,78 bugünse yıllık üretim yaklaşık 60 trilyon
dolar.
* Geçtiğimiz beş yüz
yılın en önemli olayı 16 Temmuz 1945 sabahı saat 5:29:45’te gerçekleşti. Tam
olarak bu saniyede Amerikan bilimcileri ilk atom bombasını New Mexico
eyaletinin Alamogordo şehrinde patlattılar. Bu andan itibaren insanlık, sadece
tarihin akışını değiştirebilme değil, tarihi sona erdirebilme kapasitesine de
sahip oldu.
*Alamogordo’ya ve
Ay’a ayak basmaya izin veren tarihsel süreç Bilimsel Devrim olarak bilinir.
*Tarım, ekonomi, tıp
ve sosyolojideki son buluşlara dayanarak fakirliğin ortadan
kaldırılabileceği,artık üzerinde uzlaşılan bir fikirdir. Çoğu ülkede insanlar
açlıktan ziyade obezite yüzünden ölüm tehlikesi altındadır.
* 1775 yılında Asya
dünya ekonomisinin yüzde 80’i demekti. Hindistan ve Çin’in ekonomileri tüm
dünya üretiminin üçte ikisini karşılıyordu;Avrupa ekonomik bir cüceydi Küresel
gücün merkezi ancak 1759’la 1850 yıllan arasında, AvrupalIlar
Asya güçlerini bir
dizi savaşta yenip Asya’nın geniş bölgelerini fethedince Avrupa’ya kaydı
*
Avrupa, erken modern çağda, sonradan dünyayı fethetmesini sağlayacak modern
bilim ve kapitalizm geliştirmişti.
* Uzakdoğu ve İslam
dünyası, Avrupa’dakiler kadar meraklı ve zeki insanlar yetiştirdiler ama
1500’le 1950 arasında Newton fiziği ya da Darwin biyolojisine yaklaşabilecek
herhangi bir şey üretemediler.
* 18. ve 19.
yüzyıllarda Avrupa’dan yola çıkan neredeyse her önemli askeri seferde, bilim
insanları da mevcuttu. Avrupalıları sıradışı yapan şey keşfetmek ve fethetmek
konusunda benzeri görülmemiş doyumsuz hırslarıydı
* Bilim sadece
imparatorluklar tarafından ilerlemedi, daha fazla para kazanmak için uğraşan
işadamları olmasaydı, ne Kolomb Amerika’ya ne James Cook Avustralya’ya ulaşır,
ne de Neil Armstrong Ay’ın yüzeyindeki o küçük adımı atabilirdi.
*
“Üretimin kârı üretimi artırmaya yatırılmalıdır,” Ortaçağ asilleri altın ve
gümüşten renkli kıyafetler giyer, vakitlerinin büyük bölümünü ziyafetlere,
karnavallara ve şatafatlı yarışmalara katılarak geçirirlerdi. Modern CEO’larsa,
takım elbise denilen koyu renkli sıkıcı kıyafetler giyerek caka satarlar ve
eğlenceye fazla zaman ayırmazlar.
*Kredi yeni keşifleri
finanse ediyordu, keşifler kolonilerin kurulmasını sağlıyordu, koloniler kâr
getiriyordu, kâr güven sağlıyordu, güven de daha fazla kredi anlamına geliyordu
* VOC Hint
Okyanusu’nda faaliyet gösterirken, Dutch West Indies Company (WIC) Atlantik’i
yağmalıyordu. Hudson nehrindeki ticareti kontrol edebilmek için WIC nehrin
güneyindeki bir adada New Amsterdam adında bir yerleşim kurdu. Bu koloni
Kızılderililer tarafından tehdit ediliyor ve İngilizlerin de sıklıkla
saldırılarına maruz kalıyordu. İngilizler 1664’te burayı ele geçirerek adını
New York yaptılar. Kızılderililere ve İngilizlere karşı WIC tarafından
yaptırılan savunma duvarlarının kalıntıları,
bugün
dünyanın en ünlü caddesidir: Wall Street (Duvar Caddesi).
* Avrupa’yı kasıp
kavuran Sanayi Devrimi, bankerleri ve sermayedarları zenginleştirdi ama
milyonlarca işçiyi sefalet içinde fakirliğe mahkum etti.
* Et, süt ve yumurta
üreten ve tüketen çoğu insan, etlerini veya ürünleri yedikleri bu tavukların,
ineklerin ve domuzların akıbetini düşünmez. Düşünenlerin çoğu da, bu
hayvanların duygularının olmadığını, acı çekmeyen makineler olduğunu iddia
ederler. Bu hayvanlar fiziksel acı hissettikleri gibi, aynı zamanda duygusal
sıkıntılar da yaşıyorlar.
*Her yıl ABD nüfusu
diyetlere, dünyanın geri kalanının tamamındaki aç insanları beslemeye yetecek
miktardan daha fazla para harcıyor. Zenginlerin uyduğu birincil emir “yatırım
yap!”ken, geri kalanların uyduğu birincil emir “satın al!”dır.
* Belki de günümüzden
65 milyon yıl sonra akıllı fareler, insanlığın neden olduğu yıkıma tıpkı bizim
dinozorları yok eden göktaşına baktığımız gibi minnetle bakacaklardır.
*Günümüzde her yıl,
devrim yılıdır. Bugün, otuz yaşında biri bile, kendisini dinleyen şaşkın
gençlere “ben gençken dünya bambaşkaydı” diyebilir.
* 2002’nin rakamları
daha da şaşırtıcı. 57 milyon ölümün sadece 172 bini savaşlar yüzünden ve 569
bini de cinayet sonucu gerçekleşmiş. Buna karşılık 873 bin insan intihar etmiş.
Ortalama bir insanın kendisini öldürme ihtimali bir terörist, asker veya
uyuşturucu satıcısı tarafından öldürülme ihtimalinden daha yüksek
* Bugün nihayet
mutluluğun sırrının biyokimya sistemimizde olduğunu anladığımıza göre,
zamanımızı politika ve sosyal reformlarla, siyasi mücadele ve ideolojilerle
ilgilenmekle geçirmeyi bırakıp bizi gerçekten mutlu eden tek şeye
odaklanabiliriz: biyokimyamızı manipüle etmek. Bu aslında oldukça üzücü bir
sonuç; mutluluk gerçekten kendi kendini kandırmaya mı bağlıdır?
* Belki bunu henüz
yapamıyoruz ama süper insanlar yaratmamızın önünde aşılmaz teknik engeller var
gibi görünmüyor. Asıl engel insanlar üzerindeki araştırmaları yavaşlatan etik
ve siyasi itirazlar.
Neler
olabilir?
* Sigorta şirketleri DNA
taramalarımızı isteme ve eğer genetik yapımızda dikkatsiz hareket etmeye
yönelik bir eğilim keşfederlerse primlerimizi yükseltme hakkına sahip olacaklar
mı? Veya potansiyel işverenlere özgeçmişimizi değil de DNA’mızı mı göndermemiz
gerekecek? Bir şirket yeni bir canlı veya organ yaratıp bunun DNA diziliminin
patentini alabilecek mi?
* Cevap bekleyen en
önemli soru, “Neye dönüşmek istiyoruz?” değil, “Neyi istemek istiyoruz?”dur. Bu
soru karşısında ürpermeyenler muhtemelen soru üzerinde yeterince düşünmemiştir.
* 70 BİN YIL ÖNCE,
HOMO SAPİENS hâlâ Afrika’nın bir köşesinde kendi işiyle meşgul olan önemsiz bir
hayvandı. İlerleyen bin yıllarda kendisini tüm gezegenin efendisi ve
ekosistemin baş belasına çevirecek dönüşümü gerçekleştirdi. Bugün ise bir tanrı
hâline gelmenin, sadece ebedi gençliğin değil, yaratmak ve yok etmek gibi ilahi
becerileri de ele geçirmenin arifesinde.
* Diğer hayvanları ve
etrafımızdaki ekosistemi sürekli mahvediyoruz ve bunun karşılığında sadece
kendi konforumuzu ve eğlencemizi düşünüyoruz, üstelik tatmin de olmuyoruz.
Ne istediğini bilmeyen, tatminsiz ve
sorumsuz tanrılardan daha tehlikeli bir şey olabilir mi?