Haftaya güzel bir
klasik ile başlayalım istedim; Gatsby'nin muhteşem ama bir o kadar da hüzünlü
hikayesine hazır mısınız?
Kitap Adı: Muhteşem Gatsby
Bu güzel kitabın bir
filmi de var ama henüz izleyebilmiş değilim, Leonarda Di Caprio'nun oynadığı 2013
yapımı film imdb'de 7.3 almış. Gelelim kitap versiyonuna; fakir oğlan
Gatsby'nin kendini yeniden var etmiş halini görüyoruz kitabın tamamında.
Coşkuları, o bol parıltılı, zevk dolu hayatları ile tam bir Amerikan rüyası
anlatılmış. Son derece akıcı bir dille ve harika tasvirleri ile direk gözünüzde
canlanıveriyor Gatsby'nin evinde yapılan müthiş renkli partiler. Kitabı okurken
her an Jordan'ın o ukala bakışları ile karşılaşacağınızı hissediyorsunuz veya
Gatsby pencere önünde beklerken onu acıyan gözlerle izliyorsunuz. Zaten
klasikleri klasik yapan onların bu denli zihnimizde canlanmaları değil midir? Kitabın
içine girip onların mutluluğu ile sevinir, hüzünleri ile ağlar halde buluruz kendimizi, dönemi net
olarak inceleyebiliriz. Tam bir klasik "Muhteşem Gatsby" de..
1920'lerin
şaşaasında, Gatsby'nin muhteşem partilerini duymayan kalmamıştır. Çoğu
kendisini birebir tanımaz bile, ancak kapısı tüm eğlence düşkünlerine açıktır.
Arkasında yatan tek sebep ise takıntı boyutunda aşık olduğu Daisy'ye, fakir bir
adam olmadığını, ona layık ve sevgisini hak eden birine dönüştüğünü göstermek
içindir. 5 yıl önce fakir bir gençkken gittiği askerlik döneminde, uzaktan
ilişkilerini yönetmeye çalışmışlar ancak Daisy'nin hızla, "herkes için uygun!"
bulunan bir adamla evlenme arzusu onları ayırmıştır. Daisy evlenmiş, çocuğu ve onu
aldatan kocası ile sıradan bir hayat sürmeye başlamıştır. Yıllarca onu tekrar
kazanacağı anın geleceğini hayal eden ve bunun için tüm planlarını ince eleyip
sık dokuyan Gatsby, aslında gerçek aşkının onun düşlediği gibi biri olmadığını
farketse de görmemezlikten gelecek ve bambaşka olayların suçlusu bulunarak, saçma
bir intikam olayının ortasında öldürülecektir. Cenazesinde, o yüzlerce kişinin
katıldığı partilerden ona vedaya gelebilen sadece tek kişi olacaktır.
Okuduğunuzda takıntıların
hayatınıza etkisini net bir şekilde görebileceksiniz ve ayrıca insanın
istediğinde neleri başarabileceğini de...
Kitabın sonunda şu
söz dönüp durdu aklımda, sizlerle de paylaşmak istedim;
"İnsan
kendisini hiç bir zaman başkasının insafına bırakmamalı"
Hepinize nefis bir
hafta diliyorum,
Sevgiler,
Ece
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder