Merhabalar,
Bu hafta ne okusam diye bakınırken birkaç arkadaşımın
tavsiyesi ile "Hayvan Çiftliği" kitabını elime aldım ve aldığım andan
itibaren ardı ardına akan sayfaları 2 günde bitiriverdim. Yine okunması gereken
etkileyici bir kitap bence arkadaşlar. Hadi gelin birlikte bir göz atalım..
Kitabın adı: Hayvan
Çiftliği - Bir Peri Masalı
Yazarı: George Orwell
Can Yayınları
Kısa Özet;
Kitap her ne kadar çocuk kitabı ismine sahip olsa da nefis
benzetmelerle düzenin nasıl işlediğini anlatan bir yetişkin kitabı. Beni en çok
etkilen kısım ise 1945'lerde yazılmış olmasına rağmen günümüzde bile değişmeyen
bir düzeni anlatıyor olması.
Birbirine bağlı, özgür olmayı, eşit olmayı, mutlu olmayı,
dostça yaşamayı hedef almış bir kitlenin değişimini gözler önüne açıkça seren kitapta
anlatılanlar "yok artık bu da aptallık" dedirtse de aslında pek
tanıdık... Bakalım siz de kendinizden veya yaşadığınız dünyadan bir şeyler
görebilecek misiniz?
Bana bu kadar yetti çok spoiler
verme diyen arkadaşlar buradan gerisini okumasın lütfen:)
Yok bana yetmedi daha da merak
ettim, biraz daha öğrenmek isterim diyenleri detaylara beklerim...
Geniş Özet;
Kitap "Beylik Çiftliği" adı verilen bir yerde
geçiyor, sahibi Bay Jones gayet standart bir çiftlik yönetiyor, yumurtaları,
sütü satıyor, gerektiğinde hayvanları keserek yiyor, akşamları evine çekilip
arkadaşları ile keyifli zamanlar geçiyor. Ancak buna içlenen bir kesim var:
Hayvanlar. İnsanları çiftlikten kovarlarsa yumurtaları vermek zorunda kalmaz,
sütleri eşit paylaşırlar, kimse için çalışmaz birlikte dostça, keyif dolu bir
yaşam sürerler. Harika bir peri masalı hikayesi. Öyle mi gerçekten? İşte George
Orwell öyle olmadığını bize nasıl akıcı bir dille anlatıyor inanamazsınız.
Domuzlar, zekaları ile "gönüllü sorumluluk" alarak
canla başla savaşıp kazandıkları ve artık ismi "Hayvan Çiftliği" olan
çiftliğin hesap kitap işlerine, organizasyonda görevlendirme ve yetkinlik ölçme
konularına bakıyorlar. Her şey başta ortak karar veriliyor, herkes oylamaya
katılıyor, herkes gönüllü çalışıyor, herkes hevesli ve mutlu. "Hayvan hayvanı öldürmez", "hayvanlar
eşittir" gibi güzel amaçlar edinen "değişmez!" 7 kuralları var.
Ancak gün geçmeye görsün ki o kurallar "bir
şekilde" değiştirilmesin.
Öyle güzel ayırmış ki hayvanları yazar, atlar deli gibi
çalışıyor, canla başla, şevkle, herkesten önde. Koyunlar, koşulsuz şartsız ne
deniliyorsa onu me'liyorlar. Köpekler, itaatkar, sahipleri gördükleri kişi için
yakar yıkar, tozu dumana katar ve domuzlar, zekiler, kurnazlar, azar azar
sistemi kendilerine uydururlar.
Kitap boyunca değişime şok oluyorsunuz, domuzların
insanlaşmasını, eşitlik derken yavaş yavaş egolarının esiri olmalarını ve diğer
tüm hayvanların sahibi olduklarını düşünerek hareket etmelerini, çok
çalışsa,ömrünü bu çiftliğe verse de atların günün sonunda sadece faydalanılacak
bir varlık olarak görülüp at kasaplarına göz kırpılmadan satılmalarını,
koyunların önce ak derken daha sonra karayı nasıl umursamadan ve düşünmeden
şevkle savunduklarını,
hayvanların kafası sadece hayal ettirerek, kaba tabirle
"gaz vererek" nasıl güzel karıştırılıp yönetilebilindiğini
göreceksiniz.
Dünya'da dönen düzeni net bir şekilde gözler önüne seren
kitabı okumanızı tavsiye ederim, bir tık daha farkındalığımızın artacağını
düşünüyorum. Bu arada belirtmeliyim ki kitaptaki "bir peri masalı" başlığı
çok manidar, peri masalı gibi başlar ya her şey şu hayatta ve bizim düşüncelerimizle,
yaptıklarımızla şekillenir kimi zaman kabusa dönüşür ama hissetmeyiz bile.
İstediğimiz peri masalını unutmuşuzdur, istediğimiz hayat bu yaşadığımız kabus
sanırız. Değil arkadaşlar! Amaçlarımızı ve hayallerimizi unutmadan gerçek
mutlulukla geçireceğimiz günlere...
Bu arada kitaba benden 5 yıldız geliyor:)
Bu arada kitaba benden 5 yıldız geliyor:)
Sevgiler,
Ece
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder