17 Ocak 2018 Çarşamba

Şimdi de bir resim aşığının hikayesi: Gizli Başyapıt


Bu hafta klasiklerden bir eser seçmek istedim; "Gizli Başyapıt". Akıcı bir dille yazılan kitabı gelin inceleyelim...

Kitap Adı: Gizli Başyapıt
Yazarı : Honoré De Balzac
Can Yayınları

Balzac'ın nasıl büyük bir yazar olduğunu tartışmayacağım elbet, nasıl akıcı yazdığını, olayları- kişileri nasıl tasvir ettiğini, "an"ı size nasıl yaşattığını tabi ki tartışmayacağım...
Gizli Başyapıt için söyleyebileceğim ana bilgi  ancak şunlar olur; kendinizi hikayenin içinde hissetmeniz, gözleriniz açıkken fırçaya dokunmanız, tuvali görmeniz,anlamanız, kitabın kahramanına hak vermeniz çok kolay bu kitapta. Resimle ilgili hiçbir şey yapmamış birine bile ilgi uyandırabiliyor, bilmediği teknikleri sanki yıllardır kullanıyormuş edasıyla benimsetiyor.

Detay isteyenlere;

Kitap, henüz çaylak olan bir ressamın büyük iki ustayla karşılaşması ile başlıyor. İki ustanın yapmış oldukları bir resim ile ilgili tartışmalarına şahit oluyoruz. Resmi canlı göstermek, üç boyutlu gerçekten kanlı canlı yaşıyormuş hissiyatı uyandırmak bir ressamın başarı seviyesini gösterir diyorlar. Çırak olan tartıştıkları resme bakıp şaşıyor, capcanlı biri varmış gibi olan resme bu kadar yorum yapabilenlerin neler başarabileceklerini aklı almıyor. Büyük ustanın herkesten gizlediği ve on yıldır üzerinde çalıştığı çok büyük bir eseri var. Bu söylediklerinin tamamını orada gerçekleştirdiğini savunuyor ama hala eksik, çünkü bu hissi tam anlatabilecek muhteşem güzellikte bir model arıyor.

Hatta ülke ülke gezip bu modeli bir şekilde bulmayı hedefliyor. Çırağımızın da bir sevgilisi var bu arada, kendisi dillere destan güzellikte ve çırağa fena halde aşık. Ama çırak ondan çok resme aşık; büyük ustaya model olmasını istiyor. Kız şaşkın, çıplak model olacak ve bunu ondan sevgilisi istiyor. Onu hem anlıyor, seviyor hem de ondan nefret ediyor. Büyük usta için gizli başyapıtı aşırı kıymetli, resimdeki kız onun aşkı, mahremi, kimseye göstermek istemediği gizli tuttuğu çok özel biri. Çırağın sevgilisini görünce ise on yıllık hasretin sona erdiğini farkediyor ve kızı model olarak kullanmanın karşılığında gizli başyapıtını diğer usta ve çırağa gösterme kararını alıyor. Kız karışık duygular içinde modellik yapıyor, usta şaheserini bitiriyor. Herkes hevesle şahesere bakıyor ama katman katman boya dışında birşey göremiyorlar, sadece minik ve gerçekten canlanmış gibi duran bir ayak gözüküyor, onun üstü karmakarışık boya yığını. Hayal kırıklıkları, buhranlar, kızın utanması, çırağın pişmanlığı... Herşeyi iliklerinize kadar hissettiğiniz güzel bir başyapıt..

Bana hissettirdikleri nefis , Balzac'ı da yorumlamıyorum zaten, ancak kitabın konusu ve bana kattıkları açısından 3,5 yıldız gidiyor:)


Sevgiler,


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder